Merak edilenler

Kromofobi: Renklerden korkmak yaygındır

Kromofobinin ne olduğunu biliyor musunuz? Bazılarına garip gelse de bazıları için çok önemli olan bu fobinin ne anlama geldiğini öğrenin.

REKLAMCILIK

İnanın ya da inanmayın, birçok insan renklerden korkar. Evet! Bu durum kromofobi olarak bilinir ve sık sık konuşulmasa da bu korku gerçektir ve insanların hayatları üzerinde ciddi etkilere sahip olabilir.

Antik çağlardan beri bilinen bu fobi, 2000 yılında David Batchelor'un (Kromofobi adlı kitabında) yaptığı bir dizi araştırma sonucunda Batı kültüründe rengin duruma göre kötü niyetli, yabancı hatta sıradan bir şey olarak görülebileceğini ancak doğru şekilde ve doğru zamanda uygulandığında bireyin psikolojisini etkileme ihtimalinin etkileyici olduğunu belirtmesiyle sahneye çıktı.

Yazar ayrıca renklerin sinirsel aktivite yoluyla farklı tepkilere neden olduğu algısının oluştuğunu ancak her birinin farklı bir uyaranının olduğunu belirtiyor. Bunu akılda tutarak, bu konuyu daha iyi anlamak için, bunun ne olduğu, temel özelliklerinin neler olduğu ve bunun için olası tedaviler hakkında biraz daha fazla bilgi edinelim.

Bazı insanlar neden renklerden korkar?

Renkler her yerdedir ve günlük hayatımızın bir parçasıdır, ancak bazı insanlar için birçok soruna neden olabilir. Kromofobi veya renk korkusu, dünya nüfusunun yaklaşık 'ini etkileyen bir otizm spektrum bozukluğudur. Bu durumdan muzdarip olanlar için semptomlar, herhangi bir renkle veya sadece belirli renklerle ilgili bir tür bozukluğu içerir.

Görünüşünün kesin nedeni henüz bilinmiyor, ancak genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonuyla ilişkili olduğuna inanılıyor. Bazı teoriler, bu kişilerin merkezi sinir sistemindeki bir değişiklik nedeniyle renklere karşı artan bir hassasiyete sahip olabileceğini öne sürüyor. Diğer teoriler, geçmişte belirli renklerle ilgili olumsuz deneyimlerin gelişimine katkıda bulunabileceğini öne sürüyor.

Her halükarda, fobinin bu geleneksel sınıflandırması gerçek bir bozukluktur ve bir bireyin gerçekliğinde kaygı, mide bulantısı, kalp atışının hızlanması, nefes darlığı veya hatta panik gibi çok güçlü fiziksel ve duygusal semptomları tetikleyebilir ve bir grup içindeki sosyal ilişkileri önemli ölçüde değiştirebilir.

Kromofobinin farklı biçimleri

Renk korkusunun bir insana verebileceği zararı zaten biliyoruz, peki bu nasıl ortaya çıkıyor? Bağlantılı olası bir teori renk psikolojisi 2020 yılında “Psicologia em Foco” gazetesine verdiği röportajda, ofisinde bu vakaların çoğunu tedavi eden klinik hipnoz uzmanı Danny Reis, genel olarak bu fobiyle bağlantılı nörolojik rahatsızlıkları olan kişilerin aşağıdaki şekillerde sınıflandırılabileceğini söylüyor.

– Belirli bir renge sahip korku: Bu en yaygın biçimdir. Bazı insanlar sadece bir renkten korkarken, diğerleri birkaç renkten korkar. En yaygın korkulanlar kırmızı, sarı ve mavidir. Burada fobi, deneyimlerinde olumsuz bir iz bırakan olaylarla ilgilidir.

– Karşıtlık korkusu: Kromofobiden muzdarip kişiler zıt renklerden korkarlar. Bu fobi türü, migren veya migren ağrısıyla ilişkili diğer rahatsızlıklardan muzdarip kişilerde daha yaygındır.

– Parlak renklerde korku: Bu en nadir görülen formdur. Bu fobi türünden muzdarip kişiler pembe, turuncu ve floresan yeşili gibi çok parlak ve doygun renklerden korkarlar. Burada hastalık geçmiş deneyimlerle de ilişkilidir ancak şiddetli ağrı, bayılma ve diğer semptomlar gibi aşırı durumlar tarafından geliştirilir.

Sınıflandırması ne olursa olsun, bu hastalığın yol açtığı zararlar, yaş, ırk veya sosyal sınıftan bağımsız olarak bireyin gelişimi üzerinde çok ciddi sonuçlar doğurabilir.

Kromofobi bir insanın gününü nasıl etkileyebilir?

Bu durumdan muzdarip olanlar için, belirli renklerin varlığı kaygı, korku veya iğrenme tepkisini tetikleyebilir. Bu fobi, bir kişinin gününü birçok şekilde önemli ölçüde etkileyebilir, bunlardan bazıları şunlardır:

– Giyim ve süsleme konusunda sınırlamalar: İnsanlar kendilerini rahatsız eden belirli renkleri giymekten veya etrafında bulunmaktan kaçınma eğilimindedir. Bu, giyim tercihlerini veya belirli alanlardaki sanat ve dekoru takdir etme yeteneklerini sınırlayabilir.

– Belirli yerlerden ve olaylardan kaçınmak: Kişi, kendisini rahatsız eden renklerin bulunduğu yerlere veya etkinliklere, örneğin karşı takımın renklerinin bulunduğu temalı bir partiye veya spor müsabakasına gitmekten kaçınabilir.

– Kaygı ve stres: Fobiyi tetikleyen renklerin varlığı, kişinin günlük durumlarda kaygılı, stresli ve rahatsız hissetmesine neden olabilir.

– İş ve okulda zorluklar: Yapılan işin veya öğrenimin türüne bağlı olarak getirilen sınırlamalar kişinin mesleki ve akademik hayatını önemli ölçüde etkileyebilmektedir.

- Sosyal izolasyon: Bu durumun getirdiği kısıtlamalar, kişinin sosyalleşmekten veya toplumsal etkinliklere katılmaktan kaçınmasına neden olabilir; bu da izolasyon ve yalnızlık duygularına yol açabilir.

– Ruhsal sağlık sorunları: Bu fobi tedavi edilmezse depresyon, yaygın anksiyete ve spesifik anksiyete bozuklukları gibi daha ciddi ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir.

Bu belirtilerden herhangi birini sürekli gösteren biriyle özdeşleşiyorsanız veya böyle birini hatırlıyorsanız, bu belirtileri daha iyi yönetebilmeniz için profesyonel yardım almanız önemlidir.

Daha az invaziv ancak etkili bir diğer yol, semptomların gelecekte sizi aniden etkilememesi için bir tür önlemeye erken başlamaktır. Bunların ne olduğunu bilmek ister misiniz? Okumaya devam edin ve aşağıda bu konu hakkında konuşacağız.

Kromofobi nasıl yenilir?

Kromofobinin üstesinden gelmenin birkaç yolu vardır. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bu bozukluk için etkili bir tedavidir. BDT, bir bireyde psikolojik olarak yerleşmiş olan olumsuz düşünceleri tanımayı ve değiştirmeyi içerir.

Bir diğer önemli nokta ise kaygı semptomlarını azaltmak için derin nefes alma, hipnoterapi ve yoga gibi gevşeme tekniklerini sürekli olarak uygulamaktır. Duygularınız hakkında konuşmak için duygusal ve sosyal destek aramak da önemlidir.

Birçok uzman ayrıca yumuşak tonlardan başlayıp daha parlak renklere doğru ilerleyerek renklere kademeli olarak maruz kalmayı öneriyor. Bu tür bir maruz kalma, bireyin renklere kademeli olarak alışmasına yardımcı olur ve bu fobinin semptomlarını azaltmaya yardımcı olur.

Her türlü hastalık için, düzenli egzersiz yapmak ve yaratıcı aktivitelerde bulunmak gibi bu duygularla başa çıkmanın sağlıklı yollarını takip etmenin önemli olduğunu unutmamak önemlidir. Eğitim ve farkındalık, insanların bozukluğu daha iyi anlamalarına yardımcı olabileceği için kromofobinin üstesinden gelmeye de yardımcı olabilir.

Bu belirtileri gösteren birini tanıyor musunuz?

Bu makalede görebileceğimiz gibi, kromofobi, yaş veya cinsiyetten bağımsız olarak herkesi etkileyebilecek bir anksiyete bozukluğudur. Genellikle otizm spektrum bozuklukları veya depresyon gibi diğer ruh sağlığı sorunlarıyla bağlantılıdır.

Birinin bu rahatsızlıktan muzdarip olabileceğini düşünüyorsanız, bu kişiyle etkileşim kurarken sakin ve sabırlı olmanız ve psikolog, hipnoterapist veya psikiyatrist gibi bir ruh sağlığı uzmanından yardım almalarını tavsiye etmeniz önemlidir. Bu kişiler, korkularını tedavi etmeleri ve renklere maruz kalmayla ilişkili kaygıyla başa çıkma yolları bulmaları için onlara doğru şekilde yardımcı olabileceklerdir.

TREND_KONULAR

content

Herkesin Bilmesi Gereken 7 Psikolojik Hile

Günlük hayatımızda bizi kaygılandıran çeşitli durumlarla karşılaşıyoruz, ancak kaygıyı azaltabilecek bazı psikolojik hilelerin olduğunu biliyor muydunuz?

Okumaya devam edin
content

Garip bulduğumuz 5 Japon geleneği

Batı'da bilinmeyen beş garip Japon geleneğinin listesi, yerel kültürün günlük alışkanlıklarını göstermektedir.

Okumaya devam edin

Ayrıca şunu da beğenebilirsiniz

content

Aklınızı Başınızdan Alacak 10 Resim #18

İnsanlar çok yaratıcı varlıklardır ve bizi şaşırtabilir ve hatta çılgın görüntülerle zihnimizi rahatsız edebilirler. İnanmıyor musunuz? Aşağıdan kontrol edin.

Okumaya devam edin
content

Şimdiye kadar görülmüş en iyi 4 hack

Otobüse binmek gibi sıradan durumlarda alışılmadık ve çok yaratıcı çözümler üreten kişilerin yer aldığı dört görselden oluşan bir liste.

Okumaya devam edin