Merak edilenler
Gıdıklamanın eski çağlarda bir işkence yöntemi olarak kullanıldığını biliyor muydunuz?
REKLAMCILIK
Bundan daha da ilginç olanı, hiç kimsenin kendini gıdıklayamaması. Beynimiz kendi hareketlerimizi tahmin eder, bu yüzden kendimizi gıdıklamak tehlike veya panik hissi uyandırmaz. Birisi bize dokunduğunda, dokunulacağımızı bilsek bile, vücudumuz tepki verir ve bizi gerginleştirir.
Peki ya siz? Sık sık gıdıklanıyor musunuz? Pek çok insan için bu hayattaki en kötü şeylerden biri olabilir, hatta bazıları çok gülmekten ağlar. Eski zamanlarda bu eylemi korkunç bir şey için kullanırlardı, bu makalede size açıklayacağımız şey de budur.
Antik çağda gıdıklamanın tuhaf kullanımı
Gıdıklandığımızda, kontrol edemediğimiz bir şey tarafından tuzağa düşürüldüğümüzü ve saldırıya uğradığımızı hissederiz. Kaçmak isteriz, ancak bunu başaramayız. Bugün, bu uygulama masum görünebilir, ancak geçmişte işler çok farklıydı.
Size gıdıklamanın eski insanlar tarafından bir işkence yöntemi olarak kullanıldığını söylesek inanır mıydınız? "Çin işkencesi" terimi son derece acımasız bir şey olarak bilinir. Gıdıklama işkencesi eski İmparatorluk Çin'ine kadar uzanır. Yöntem, basitliği ve bunu gerçekleştirmek için herhangi bir özel mekanizma gerektirmemesi nedeniyle yaygın bir ceza olarak kullanılırdı.
En tuhafı, aşırı gıdıklamanın bir insanı öldürebilmesidir. Aşırı gülmek kalp durmasına neden olabilir ve bir insanı çok uzun süre gıdıklamak felçle ölüme yol açabilir.
Bir diğer bilinen Çin işkence yöntemi ise bir damla suyun birkaç saat boyunca kişinin alnına damlatılmasıdır. Acı giderek daha da dayanılmaz hale gelir. Eh, bu başka bir makalenin konusu.